Türkiye önemli bir uluslararası aktör

Gazetecilere konuşan Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Avrupa ve Avrasya Bölgesel Stratejiler Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Martina Larkin, Türkiye'nin yeni dönemde çok önemli bir rol oynadığını ifade ederek, Türkiye’nin önemli bir uluslararası aktör ve bölgede güçlü bir etkiye sahip olduğunu vurguladı.

 

Bunun sadece hızlı büyüyen bir G-20 ekonomisi olduğu için olmadığını, aynı zamanda güçlü kültürel, tarihî ve siyasi köklerinin yanında Boğaziçi Köprüsü gibi Batı'yı Doğu'ya veya Doğu'yu Batı'ya bağlayan kendine özgü konumu bulunduğunu dile getiren Larkin, Davos’un benzersiz bir platform olduğunu, toplantının, iş insanları ve siyasi liderlerin yanında medya, sanat, akademi ve sosyal girişimcilerden liderlere de ev sahipliği yaptığını kaydederek, bu sene 3 binin üzerinde lidere ev sahipliği yapacaklarını ve toplantıların sonuçları konusunda çok iyimser olduğunu bildirdi.

 

Larkin, bu platformu; bu kadar çok lideri çeken, dünyadaki en acil sorunların tartışıldığı ve ortaklaşa çözüm bulma yollarının bulunmaya çalışıldığı benzersiz bir platform olarak niteleyerek, bunu sunan başka bir platform olmadığını savundu.

 

TÜRKİYE BU YENİ DÖNEMDE ÇOK ÖNEMLİ BİR ROL OYNUYOR

 

İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan çok taraflı sistemin herkesi etkileyen çok büyük zorluklarla karşı karşıya kaldığını aktaran Larkin, iklim değişikliği, gelir eşitsizliği ya da insani krizler gibi en acil küresel sorunların çözülememesi, küresel iş birliği için yeni bir çerçeve bulunmasını acil hâle getirdiğine dikkati çekerek, 4. Sanayi Devrimi'nin yol açtığı hızlı ve büyük değişikliklerden ötürü çevredeki her şeyin temelde dönüşmekte olduğunu anımsattı. Larkin, bu kapsamda herkes için küresel barışı ve büyümeyi sağlamak adına küresel yapıyı tekrardan tasarlamak gerektiğini savunarak, Türkiye’nin bu yeni dönemde çok önemli bir rol oynadığını yineledi.

 

TÜRKİYE ÖNEMLİ BİR PAYDAŞ OLACAK

 

Türkiye’nin önemli bir uluslararası aktör ve bölgede güçlü bir etkiye sahip olduğuna işaret eden Larkin, bunun sadece hızlı büyüyen bir G-20 ekonomisi olduğu için değil, aynı zamanda güçlü kültürel, tarihî ve siyasi köklerinin yanında Boğaziçi Köprüsü gibi Batı'yı Doğu'ya veya Doğu'yu Batı'ya bağlayan kendine özgü konumu bulunduğunu belirterek, Türkiye’nin insani konular dâhil olmak üzere birçok küresel konuyu ele almak için diplomatik çabaların yönlendirilmesinde önemli bir rol oynayabileceğini ve bu yeni dönemde insani krizleri önlemek için çok hızlı ve proaktif çözümler bulmak için önemli bir paydaş olacağını dile getirdi.