Trump’ın gümrük vergileriyle ilgili her gün değişen söylemi, reel ekonomiyi adeta kilitledi. Birçok uzman, ABD’nin 2025 yılının ikinci çeyreğinde resesyona girmesine kesin gözüyle bakıyor. Ancak asıl tehlikelerin başka coğrafyalarda aranması gerektiği düşünülüyor. ABD devlet tahvilleri, küresel kredi pazarının taşıyıcı kolonu konumunda. Bu piyasada yükselen getiriler ve artan oynaklık, hem bankalarda hem de fonlarda büyük zararlara neden olarak sistemik risk oluşturabilir.
Trump’ın doları değerini düşürmek için büyük ülkelerle ortaklaşa kur belirleme planı, devlet tahvilleri ve dolardan tehlikeli bir kaçış yarattı. Bloomberg köşe yazarı Shuli Ran, başka bir tehlikeye dikkat çekiyor: Çin, Trump’ın tarifelerine misilleme olarak elindeki yaklaşık 800 milyar dolarlık ABD tahvilini satabilir. Ran şöyle yazıyor: “Çin, artık ABD Başkanı Donald Trump’ın yüksek tarifelerine karşı misilleme yapmayı bıraktı ve yönetimin eylemlerini artık ‘ciddiye alınmaya değmeyecek bir şaka’ olarak nitelendirdi. Şimdi asıl soru, Başkan Xi Jinping’in rakibine karşı daha etkili bir silah bulup bulamayacağı. Pekin, Cuma günü bir kez daha ‘sonuna kadar savaşma’ sözü verdi.”
Çin’in Elindeki Tehlikeli Kart: ABD Tahvilleri
Çin’in elinde 760 milyar dolarlık Hazine tahvili bulunuyor. Bu, ülkeyi Japonya’dan sonra ABD’nin en büyük ikinci kreditörü yapıyor. Geçtiğimiz hafta, 10 yıllık tahvil faizi 50 baz puan artarak %4.49’a çıktı — bu, 2001’den bu yana görülen en büyük haftalık sıçrama. En sert hareketlerin Asya saatlerinde yaşanması, Pekin’in piyasada aktif olabileceği yönünde spekülasyonlara yol açtı.
Peki, Çin bu tahvilleri bir silaha dönüştürüp satabilir mi? Hazine Bakanı Scott Bessent, bu korkuları küçümsedi. Tucker Carlson ile yaptığı röportajda, “Dünyanın en büyük borçlusu olmanın güzelliğinden” bahsetti: “Bir bankadan küçük bir kredi alırsanız, banka sizden teminatı geri alabilir. Ama yeterince büyük bir kredi alırsanız, bu sefer bankayı siz yönetirsiniz.” Bu, kriz senaryolarında doğru olabilir; fakat mevcut durumda işler o kadar basit değil.
Trump’ın tarifelerdeki ani zig-zagları, Beyaz Saray’ın zayıf noktasını açığa çıkardı: Çin dışındaki tüm ülkelere yönelik ek vergileri askıya aldı — çünkü ABD tahvillerinin çakılmasından endişe duydu.
ABD Tahvil Piyasası, Trump’ın Elini Zayıflatıyor
Bessent’in yönetiminde süren tarife ve içeride Kongre ile bütçe pazarlıkları için istikrarlı bir tahvil piyasası şart. ABD Hazine Bakanlığı’nın bu yıl yaklaşık 2 trilyon dolar yeni borçlanma ve 8 trilyon dolarlık mevcut tahvilleri yenileme ihtiyacı var. Faizlerdeki her 1 baz puanlık artış, hükümete yaklaşık 100 milyar dolara mal oluyor. Bu zafiyet, yani Beyaz Saray’ın bir mali kriz istememesi, Çin’e bir fırsat penceresi açıyor. Eğer Trump yönetimi yeni krizler çıkarırsa, Çin Asya piyasaları açıldığında birkaç tahvil satar ve Trump baskıyı hisseder.
Çin’in, ayı piyasası algısını sürdürmek için çok fazla tahvil satmasına bile gerek yok. Eğer Trump, ABD’yi yüksek gümrük duvarlarıyla izole bir ekonomik adaya dönüştürmek istiyorsa, diğer ülkelerin artık bu kadar fazla dolar tutmasına gerek kalmayabilir.
Dolar’ın Gücü Zayıflıyor
Zaten dolar, uluslararası ticaret ve finans dünyasında hâkimiyetini kaybetme sürecinde. Uluslararası Para Fonu’na (IMF) göre, küresel döviz rezervlerindeki dolar payı son 20 yılda %70’ten %58’e düştü. Ticaret gerilimlerinin ötesinde, ABD tahvilleri istikrarlı getiri sağlamıyor. Çünkü ABD Merkez Bankası (Fed), faiz politikalarında sürekli çelişkili sinyaller veriyor. Geçen hafta Çin Merkez Bankası, beşinci ay üst üste altın rezervlerini artırdığını açıkladı. Bu gelişme, piyasada panik alımlarına neden oldu — altın, dolardan daha cazip hale gelmiş durumda.
Çin, ABD’nin Güvenli Liman İmajını Sarsabilir
Bu ABD karşıtı ve “zorbalığa hayır” temalı ortamda, Çin Merkez Bankası’nın (PBOC) doların ve ABD tahvillerinin “güvenli liman” statüsünü sarsması zor değil. Küresel yatırımcılar alternatiflere açık. Örneğin, Kanada’nın en büyük emeklilik fonları, sermaye yatırımları için Avrupa’yı tercih etmeye başladı.
Ackman’dan Trump’a Övgü, Ama Gerçek Farklı
X (eski Twitter) platformunda, milyarder fon yöneticisi Bill Ackman, Trump’ın tarife geri adımını “harika uygulanmış” ve “anlaşma sanatının derslik örneği” olarak nitelendirdi. Bu övgü, Trump’ın egosunu okşamak açısından akıllıca, ancak samimiyetten uzak bir değerlendirme. Aslında, Trump’ın kaotik politika anlayışı zayıflığını ifşa etti. “Artık kendi arka bahçesi yanıyor. Çin, 760 milyar dolarlık cephaneliğini kullanmanın bir yolunu bulacaktır.”
Not: Yatırım tavsiyesi değildir.