Niğde'den 4 kıtaya organik sirke gönderiliyor

Niğde’de gerekli işlemlerden geçirildikten sonra eski sirkelerle mayalanan ve taş odalarda fermantasyona bırakılan sirkeler, yaklaşık bir sene bekletilmesinin ardından gıda mühendisleri tarafından inceleniyor. Standartlara uygun olan sirkeler, paketlenerek sevkiyata hazır hâle getiriliyor.

 

Nahita Sirke yetkilisi Erkan Tekgündüz, firmanın temelinin 1930'lu yılların sonunda büyük dedeleri Mustafa Tekgündüz'ün geleneksel doğal fermantasyonla ürettiği sirkeleri pazar ve lokantalara satmasına dayandığını belirterek, doğal ürünlere talebin artmasının sirkeye ilgiyi de arttığına işaret etti.

 

SAĞLIK SİRKESİ ÜRETİLİYOR

 

İçmeli köyünde tekrar üretime başladıklarını anlatan Tekgündüz, şu anda İçmeli köyü Sazlıca beldesi ve Nevşehir'de üretim ve kurulum tesislerini bulunduğunu dile getirerek, organik sertifikalı sağlık sirkesi ürettiklerini bildirdi. Tekgündüz, dolayısıyla yaptıkları her sirkenin bir kullanım amacı olduğuna dikkati çekerek, bunun haricinde de farklı tatlar arayanlara doğal bir seçim sunduklarını dile ifade etti. Alıç sirkesini Türkiye'nin vazgeçilmez bir ürünü hâline getirdiklerini savunan Tekgündüz, enginar sirkesini Türkiye'ye kendilerinin tanıttığını söyleyerek, bunların yanı sıra keçiboynuzundan hünnapa, armuttan ceviz sirkesine kadar 17 çeşit sirke yaptıklarını aktardı.

 

50 ÜLKEYE 500 TON İHRACAT HEDEFİ

 

4 kıtaya organik sirke ihracatı yaptıklarını öne süren Tekgündüz, Avrupa Birliği ve ABD'den organik sertifikası alınan sirkelere Katar'dan Finlandiya'ya, Moldova'dan ABD'ye kadar dünya çapında 18 ülkeye ihracat yaptıklarının altını çizerek, bin ton üretim kapasitelerinin bulunduğunu öne sürdü. Tekgündüz, bunun 100 tonunu bu ülkelere ihraç ettiklerini vurgulayarak, 2 yıl sonra 50 ülkeye 500 ton ihracata ulaşmayı hedeflediklerini ve Niğde'yi Türkiye'de ve dünyada organik sertifikalı sirkelerin üretim üssü hâline getirmek istediklerini açıkladı.

 

SU FİYATINA SATILAN SİRKELERDEN UZAK DURUN

 

Tekgündüz, tüketicilere, su fiyatına satılan, etil alkol ve asitik asitin sirkeye dünüştürülmesiyle üretilen ürünlerden uzak durmaları yönünde tavsiyelerde bulunarak, organik sertifikalı ürünlerin tercih edilmesini aktardı. Sirkesini yaptıkları ürünlerin önemli bir kısmını bölgedeki çiftçilerden temin ettiklerini anlatan Tekgündüz, üretim alanına gelen sağlam meyvelerin yıkanıp seçildikten sonra suları alınıp taş havuzlara aktarıldığını ifade etti. Burada mayalama işleminin eski sirkeyle yapıldığını belirten Tekgündüz, hamur, nohut, mısır gibi malzemelerin asla kullanılmadığına işaret ederek, yaklaşık bir yıllık fermantasyon sürecinin ardından laboratuvarda yapılan ölçümlerin neticesinde standardı sağlanan ürünlerin, paketleme ve ambalaj işlemlerinden sonra sevkiyata hazır hâle getirildiğini söyledi. Tekgündüz, ürünlerin geleneksel yöntemlerle üretilmesi, bekletme süresinin uzun olması, fermantasyon işleminin hava şartlarına bağlı olması gibi nedenlerle üretim kapasitelerinin sınırlı olduğunu bildirdi.