Kenevirden elde edilen x-Ray'ler havalimanında
İki Türk girişimcinin kurduğu TechnoArge şirketi, kenevirden x-Ray cihazları üretiyor. Bunlar hem çevre sağlığına yararken, hem de x-Ray’den geçen valizlerin dezenfekte edilmesini sağlıyor.
- Sektörel
- 30 Ocak 2019 12:05

Gazetecilere konuşan TechnoArge Genel Müdürü Muzaffer Gökçimen, şirket olarak 19 senedir toplum yararına odaklanan inovasyonlar yaptıklarını belirterek, bu kompozitleri toplum sağlığını gözetecek şekilde kullandıklarını bildirdi, Kompozit yapımında kullanılan endüstriyel kenevir lifinin radyasyonu emdiğini öne süren Gökçimen, daha çok halk sağlığı ile ilgili icatlar yaptıklarını ifade ederek, Türkiye’de olmayan yenilikleri, inovasyonları gerçekleştirdiklerini ve yaptıklarını Türkiye'de pek satmadıklarını, daha çok yurt dışına talep üzerine yaptıklarını anlattı.
KENEVİRDEN X-RAY CİHAZLARINDA ‘TOP’ NOKTAYA GELİNDİ
Gökçimen, son günlerde Türkiye'de kenevir konusunun çok meşhur olduğuna işaret ederek, kenevir konusunu aslında 3 yıldır çalışma yürüttüklerini bildirdi. Dünyada kompozit kenevirde çok çok ilerde olduklarını ileri süren Gökçimen, kenevirden x-Ray cihazlarında şu anda 'top' noktaya geldiklerini vurgulayarak, ikisinin birleştirilmesinin çok işe yaradığını savundu. Gökçimen, kenevirin radyasyonu engellediğini öne sürerek, havalimanlarındaki valiz kontrollerinde radyasyon riskini hem sıfıra indirmek için hem de bu valizlerin dezenfekte edilmesi için yola çıktıklarını aktardı.
ÇOK KISA BİR SÜREDE VALİZİ DEZENFEKTE EDİYOR
Gökçimen, bu konuda çok da başarılı olduklarının altını çizerek, artık havalimanlarında insanların valizinin güvenlik için x-Ray'den geçerken, aynı anda dezenfekte de edileceğini ve bu ürünün 'top' noktalara geleceğini açıkladı. Kenevir kompozitlerden yapılan x-Ray cihazlarının 144 ülkeyle uyumlu patentinin alındığını anlatan Gökçimen, cihazın çok kısa bir süre içerisinde valizi dezenfekte ederek, güvenlik etiketi yapıştırdığını açıkladı.
KENEVİR LİFLERİNDEN KURŞUN GEÇİRMEZ YELEK
Kompozitlerin genelde "elle yatırma", "presleme" ve "elastiki presleme" denilen yöntemlerle yapıldığını anımsatan Gökçimen, kenevirden yapılan kompozitlerin hem sert hem de yumuşak yüzeyleri kullanılıp karma metodla üretildiğini kaydederek, kurşun geçirmez yeleğinin yapımı sırasında, bu türden yeleklerin sertliğinden ve ağırlığından kaynaklı sıkıntılar gördüklerini belirtti. Gökçimen, bazı testler yaptıklarını ve kenevirden kurşun geçirmez yelek ürettiklerini ifade ederek, kompozitin hem yumuşak hem de sert türünden vücudun formuna göre, hafif, hem de çok daha dayanıklı, kurşun geçirmez yelekler ürettiklerini ilan etti.
Normal kurşun geçirmez yeleklere kıyasla 20 kat daha sağlam olduğunu öne süren Gökçimen, bunun artık yüzde 100 yerli olarak üretilebileceğinden bahsederek, normalde kurşun geçirmez yeleklerde elyaflar, kevlarların kullanıldığını, bunda ise kenevir kullandıklarını aktardı. Gökçimen, kenevirin yanı sıra reçine de kullandıklarını dile getiren Gökçimen, hafif olduğu için ucuz ve rahat kullanıldığını söyledi.