Kredi çekmek isteyen vatandaşların gelir durumu, kredi notu çekmek istedikleri tutarı doğrudan etkilemektedir. Özellikle yüksek tutarlı kredi çekilmek istendiği takdirde bankaların sorgulama düzeyi biraz daha gelişmektedir. Yüksek tutarlı kredi sorgulamaları sırasında bankalar her türlü ihtimali düşünmek istedikleri için kişinin eşinin de sicil durumunu merak edebilirler.
Bu detaylı araştırmanın asıl sebebi çiftlerin aylık ödeme miktarlarını incelemek, ortak bir ödeme havuzu oluşturmak olarak ifade edilebilir. Kredi çeken kişilerin yüksek meblağlı kredileri aylık düzenli olarak ödeyip ödeyemeyeceklerini anlamak için geliştirilen bu sistem bankaların kendilerini garanti altına almaları için son derece önemlidir. Birçok durumda kredi çeken kişilerin eş durumu da değerlendiriliyor.
Eşin Yasal Takipte Olması Süreci Nası Etkiler ?
Eşlerden birisinin borçlarından dolayı yasal takibe girmeleri kredi çekme sürecini son derece zorlaştırabilir. Eşlerden birisinin yasal takipte bulunması kredi çekme ihtimalini düşürdüğü için bu durumda pek çok durumu zora sokabilir. Yasal takip süreci içerisinde sadece düşük miktarlı kredilerin çekilmesi için izin çıkabilir. Ödeme konusunda son derece katı olan bazı bankaların düşük meblağlı kredi alamayacakları da ifade ediliyor.
Yasal takipte olmadığı halde kredi notu düşük olan eşlerde ise diğer eşin kredi notuna bakılır. Başvuru yapan kişinin kredi notu yüksekse bankaların birçoğu bu durumda kredi verebilir. Ancak her iki tarafın da kredi notunun düşük olması halinde kredi çıkma ihtimali giderek düşebilir.
Sadece eş durumundan değil, kredi çekerken hane durumunu da referans olarak gösteren vatandaşların işi biraz daha kolaylaşabilir. Birlikte yaşanılan anne, baba ve çocukların kredi notu yüksek ve gelir düzeyi fazlaysa bu durumda kredi çıkabilir. Ancak dezavantajları da bulunuyor. Kredi notu düşük ve gelir düzeyi azsa bu durumda kredi çıkma ihtimali de giderek düşüyor.